Bugün bir sırrımı el ense etmeye karar verdim.
'Uzun zamandır birini bekliyorum.'
Mutluyum mutlusun mutlu.
Başım göğe erdi evet , çenem düşük ya zaten.
ha ha ha...
Düşündüm.
Fikriye'yle sessizce gitmeye karar verdim,
Latife'yle de kalıp deli gibi savaşmaya...
Sonra uzaktan bakıştık ikisiyle de.
'Tanrım ne kadar da yalnızlar'
Pamuk prenses ve uyuyan güzel sizi sevmiyorum !
Peki başka yolu var mıydı ki.
Sevip susmak yada sevip savaşmak işte bütün mesele bu dermiş Shakespeare mezarından çıksa,
çünkü ben öyle istedim.
Aşk romanını okudum sonra Şems'i dinledim. Mevlana fısıldadı kulağıma: Sen ermiş değilsin.
Ama aklım eriyormuş büyüdükçe yetmez mi ?
Ruhu battaneyiye saramazsın dedi bir kız.
Şaşırdım.
-Madam kızlar bu kadar zeki olmazlar!
Kilo alıyorum , hayatı sadece izliyorum ve berbat yemekler yapıyorum, et yememektenmiş unutkanlığım ve aynı şeyi kırk kere soruyorum, cevaplarını bir kere de anlayabileceğim birini arıyorum ama çok soru sormayacağım garantisi vermiyorum !
Korkmadığımdan değil bu kez korka korka zillere basıp kaçmak istiyorum hatta sadece bir zile basıp kaçmak belki de kaçamamak istiyorum.
Çocuklarla çocuk olmayı büyüklerle dalga geçmeyi seviyorum, saçlarımı fönlü değil iki kulak yaptığımda seven eller istiyorum. Sürekli ağlıyorum ve söyleniyorum ruhumu susturabilecek bir koku istiyorum . İstiyorum da istiyorum istediklerimi veremese bile içine baktığımda içimi görebildiğim gözler istiyorum ve düşündükçe o kadar çok şey istiyorum ki, bu yazıyı 'esas oğlan' okursa pılını pırtısını toplayıp benden çok uzaklara kaçsın ve kurtarsın kendini istiyorum.
Çünkü ben uzun zamandır birini bekliyorum.
Ve gelirse artık kendimde kaçabilecek gücün olmadığını biliyorum.
Mutluyum mutlusun mutlu.
Başım göğe erdi evet , çenem düşük ya zaten.
ha ha ha...
Yorumlar
Yorum Gönder