Son yıllarda o kadar çok kötü olaya maruz kaldık ki farkında olmadan ruh sağlığımız bozulabiliyor. O nedenle ister farkında olalım ister farkında olmayalım travma sonrası stres bozukluğu etkilerine olayı yaşasak da yaşamasak da maruz kalabiliyoruz. Bunun en basit örneği yaşanan olaylardan sonra sık karşılaşılan uykusuzluk, gerginlik, aşırı sinirlenme, aşırı tepkiler verme ya da aşırı duygusal davranma... özetle ben böyle biri değilim diyerek yaptığınız her davranış yaşadığınız bastırılmış stresle ilgili. Tez konum kitapla terapi olduğu için bilişsel terapiye ister istemez kafa yormak zorunda kaldım o nedenle kendimde uyguladığım ve size de faydalı olacağını düşündüğüm bir kaç teknikten bahsetmek istiyorum. Çünkü zor zamanlardayız ve ruh sağlığımızı her şartta en az zararla korumak zorundayız. Özellikle sanat ile ilgili işlerle uğraşan herkesin "empati" algısı normal insanlara göre biraz daha yüksek olduğundan bu stres düzeyini maximum derecede yaşıyorlar. Müzisyen ve yazar a
Lolié'nin uzun süren sessizliğinden oldukça korkmuştu. Hayatı boyunca bildiğini sandığı şehrin, bilinen bir ormanında, bilinmeyen bir nehrinin kaynağında çırılçıplak yüzerken bulmuştu kendini... Güneş parlıyordu tepede, kuş sesleri şarkılar fısıldıyordu ve her yer taze yosun kokuyordu. Yosun kokusundan nefret ederdi. Ortamlarda deniz sevdalısıyım diye geçinir ama denizin beslenme çantası onun içini ürpertirdi. Üstelik bilmediği sularda yüzmeyi de sevmez, böcekti, balıktı, kestiremediği ne varsa hepsinden çekinirdi. Canı kıymetliydi. Ayaklarına taşlar batarken eli yosun tutmuş bir kayaya çarpınca da birden paniklemişti. Aslında her şey peri masalı gibi derdi bu anı bir kitapta okuyor olsaydı şayet. Ama yaşarken kontrolü dışında gelişen şeyleri, gel gelelimki hiç sevmezdi. Geçmişi biraz olsun unutmak ve ne istediğini bilememenin acısıyla kendisini kendisinden daha kötü şartlarda olan insanların arasına atmak için uğradığı çingene karnavalında yolu, arzularının peşine düşmesiyle bura