Ana içeriğe atla

Sadece Bir Zaman



Kadın köşe başında istediği yere ulaşmak için bir vesait bekliyordu.
Çok parası yoktu aslında ama gidecek yolu çoktu ve hiç parası kalmayacak olsada mutlaka gitmeliydi.


Adam arabasıyla hızla yol almaktaydı. Radyoda o kadar çabalamıştı ki istediği gibi bir parça bulabilmeyi en sonunda sinirlenip kapatmıştı. Yağmur başladı sonra ve adam teşekkür etti Tanrıya. Dünyanın en yalnız yolunda, en sessiz senfoni orkestrasının eşliğinde seyehat etmek ona kıyak geçecek kadar düşünen birinin hala onu izlediğini gösteriyordu. Buna sevinmedi ama teşekkür etti.

Kadın ıslanan ayaklarına baktı evet üşümeye başlamıştı. Ama gidilecek yolu vardı hayalkırıklığına kapılmamalıydı. Bu yoldan bir Allah'ın kulunun geçmemiş olmasına küfretti. Sonra onu duyan birilerinin olabileceği korkusuyla etrafına baktı
önce güldü.
sonra ağladı.
Kimse ama hiç kimse yoktu.
Yağmur hızlandı.


Adam beş on dakika önce ayrıldığı kadını düşündü. Bir daha görüşmeyeceklerdi. Bunu söylediğinde kadın ne kadarda şaşırmıştı. Sebebini sormadan ağlamaya bağırmaya başlamıştı oysa fırsat verse ona sana seni armağan ediyorum diyecekti, önce onu sev belki o zaman beni de sevebilirsin diyecekti. Aslında kadın kendisini tanımaya çalışsa bile adam bunu hiç görmeyecekti, ola ki tanımış olsun adamı hiç sevmeyecekti. Kadının tek istediği akıp giden bir şeylerin parçası olmaktı ve yalnız kalmadan ölmekti aklınca. Kadın kapıyı kapatalı tam on bir dakika oldu.
Yağmur hala aynı melodiyi fısıldıyor ama adam artık duymuyordu.

Kadın bir arabanın yaklaştığını gördü, yağmura rağmen hızla ilerliyordu. On dakika önce sığındığı bu ağacın altını düşündü. Islak ayaklarına baktı, ayağında kalan çamur artıklarına... sol elini taşıdığı poşetlerin ağırlığı kızartmıştı, ağrıya dayanamayıp on dakika önce atmıştı bir kenara, içinde taşıdıklarını düşündü bir süre, sonra güçsüzlüğüne söylenmek istedi, geri dönmek yada unutmak ,sorumluluk, iyilik, kötülük belki de açlık... sonra araba, uzaktan gelen araba yavaşladı.

Adam yağmurdan sırılsıklam olmuş ağacın altına sığınmış kadına baktı biliyordu bu saatte vesait bulması imkansızdı. Zaten kendisinden başka kimseye zarar verme huyu olmadığından çehresi oldukça samimi bir havaya sahipti. Kadının arabaya binmesinde en büyük etken çehresi ve çehresinin rehberi adamın yeşil gözleriydi.

Ve o gece yağmurların çaldığı melodi, boş bir yolda siyah bir ford cortina içinde birbirini tanımadan ilerleyen iki insan içindi. Soru sormaktan fazlası karşılaştıkları yolda gizli olan iki insan için ...

Oysa ki çok sonraları bu öyküye kimileri kader, kimileri hayat, kimileri aşk diyecekti. Ama onlar yalnızca ilerledi.

Yorumlar