Sonsuz Bahçe

*"Nedir aslında içimizde hakikatı isteyen?" -Anlamadım? -Uğramazdın sen pek buralara en son bıraktım artık bu işleri şehir kütüphanesindeki işime devam edeceğim demiştin, hayırdır ? -Bir kere sevdiğin bir şeyi bir daha bırakman asla mümkün olmuyor. ... Tabi müziğin kapısı bana açık olduğu için burdayım, sevdiğin her şey seni her zaman tekrar geri kabul etmiyor. Mesela sen, beni yine kabul etmesen bu inanılmaz güzellikteki cennetine nasıl geri gelebilirdim ki değil mi ? -Hmm. Bu hoşuma gitti seni kabul etmesem de bu aksi adamı sevmeye devam edecektin yani. (Gülüşmeler) -Neyse beni bırakalım şimdi. Bahçen eskisinden de güzel o kadar iyi bakmışsın ki kokularla sarhoş oldum. -Al bunu iç. -Nedir ki bu? - !!! -Tamam sormuyorum. *"Varsayalım ki hakikati istiyoruz: neden daha çok istemiyoruz hakikat olmayanı? Ve belirsizliği? Hatta bilgisizliği? Hakikatın değeri problemi çıktı karşımıza - yoksa biz miydik bu problemin karşısına...